30 Eylül 2011 Cuma

Belen Rodrigez Trabzon'da !

-Belen Hanım,Türkiye'ye geleceğiniz yönündeki haberler alt yazı olarak tüm kanallardan geçti.
-Evet,çok yakında futbolun beşiği Trabzon'da olacağım.

-Sürpriz bir karar oldu sanırız.
-Öyle de denebilir.TFF'nin bayanları maçlara bedava alacağını GS'lı yönetici dostlarımız önceden haber vermişti.Birikmiş millerimle bilet alıp bu fırsatı değerlendirmek istedim.Geçen yıl yaptırdığım Teofilo forması ile geliyorum...

-Trabzonlu taraftarlara bir mesajınız var mı ?
-Karadeniz'in süsü,ne güzelsin Beşikdüzü !

-Oww ,Nefis! Kucakta taşınırsınız şehre...

29 Eylül 2011 Perşembe

Ocak'ta Baros Gidiyor, Bocéghi Geliyor

Elmander'i forvet arkasında değerlendirmek isteyen, Sercan Yıldırım'ın iniş çıkışlı performansına güvenemeyen ve Milan Baros'tan da istediği verimi alamayan deneyimli teknik adam Fatih Terim rotasını Fransa'ya çevirdi. Kulübe yakın çevrelerden alınan bilgiye göre Galatasaray'ın Fransız golcü Boque Bocéghi ile anlaşması an meselesi.
Yöneticilerin Boque Bocéghi'nin videolarını izlediği ve top kontrolüne hayran kaldıkları belirtiliyor. İsminin açıklanmasını istemeyen bir yönetici mikrofonlarımıza "Nasıl anlatsam? Sabri'nin 8 ayaklısı, Melo'nun daha Alex gibisi , karakter olarak Fatih Hocamızın tam aradığı tipte biri, topla yapabildiklerine ve top kaybetmeme hırsına inanamayacaksınız." açıklamasını yaptı.

Fransız L'equipe Gazetesi'ne göre de Paris'te yaşayan 816 kişilik ailesini İstanbul'a taşınmaya ikna ettiği takdirde Bocéghi'nin Galatasaray'a gelmesine kesin gözüyle bakılıyor.

GS Açıkladı: TOKİ Arena Çatısında Sorun Yok

Bugün medyada yer alan TOKİ  ARENA 'nın çatısının kulübümüzce kapatılmayacağı yolundaki haberler gerçeği yansıtmamaktadır.

ISO 9009 ve IFFHS A++ standartları çercevesinde daha önce ASY SPOR KOMPLEX'inin kale arkası (halk arasında eski açık diye de bilinen) bölümün de çatısını yapan deneyimli İdris Usta ile görüşmelere başladığımızı borsaya bildirdik.




Elbette ağır bir çatının deprem ve rüzgarda yaratacağı zararlar göz önüne alındı. Elbette ince hesaplar yapıldı.

Dünyada ilk defa, doğayla uyumlu organik ve volkanik taşlarla bezenmiş, gerektiğinde kolayca açılıp gerektiğinde yine kolayca kapanan, statik olarak stata en az ağırlığı yükleyecek, kuş sıçarsa da rahatlıkla temizlenebilecek bir model TOKİ ARENA çatısına uygulanacaktır.

Çatıdaki İdris Usta'nın oğludur

28 Eylül 2011 Çarşamba

Platini Türkiye'ye Gelmiyor, Neden?

Yer: Paris'te bir psikiyatri kliniği
Tarih: 26 Eylül 2011, Pazartesi

DR: Mösyö Platini hoşgeldiniz! Bu ne şeref, buyrun buyrun.
MP: İyi değilim doktor.

DR: Neden efendim, neyiniz var, dinliyorum.
MP: Kabuslar...

DR: Anlatın lütfen.
MP: Terlikler var, kocaman terlikler, peşimden geliyorlar...

DR: Korkutuyorlar mı sizi?
MP: Esasında gülüyor terlikler, gülümseyen sevimli terlikler bunlar.

DR: Sevimli terlikler, hmmm.
MP: Ama beni korkutuyorlar, sürekli peşimdeler.

DR: Bilinçaltının yaramazlıkları, ha ha haaa çözeriz hemen.
MP: Ne gibi?

DR: Çocukken anneniz poponuza terlikle vuruyordu değil mi?
MP: Yooo, asla!

DR: Babanız sizi terlikle dövüyordu o zaman poponuza poponuza, doğru mu?
MP: Babam mı, hayır hiç dövmedi beni.

DR: Bakın Mösyö Platini, peşinizden gelen terlikler diyorsunuz, psikanalitik olarak poponuzla bir ilişkisi olmalı.
MP: Popomla?!

DR: Evet! Gözlerinizi kapatıp kabusunuza odaklanın ne görüyorsunuz?
MP: Sarı terlikler var. Gülüyorlar. Bir sürü terlik. Şey takım elbise var üzerimde.

DR: Kendinizi görmeniz çok güzel, anlatın bana neredesiniz?
MP: Burası şey! Evet evet burayı hatırlıyorum, burası Fenerium!!!!

DR: Fenerium?
MP: Evet Fenerium burası.. Lanet olası Fenerbahçe’nin mağazası.

DR: Anlatın bana, devam edin. Fenerbahçe dediniz oradan devam edin...
MP: Fenerbahçe’liler benden nefret ediyorlar.

DR: Size birşey yapmalarından mı korkuyorsunuz?
MP: Bilmiyorum! Bilmiyorum! Çok terlik var...

DR: Terlikler! Evet! Mösyö Platini lütfen gözlerinizi açın.
MP: Neyim var doktor?

DR: Mösyö, siz derin biçimde Fenerbahçelilerin poponuza birşey yapmasından korkuyorsunuz.
MP: Ne yapmalıyım?

DR: Onlardan uzak durun.
MP: Türkiye’nin milli maçına gitmeyeyim mi?
DR: Hayır! Sakın! Ancak, o zaman zihninizdeki bu terliklerden kurtulabilirsiniz. Popo önemli, ha haa haa..
MP: Teşekkürler doktor, sizi dinleyeceğim.

DR: Bi de ufak bir reçete yazıyorum.
MP: O nedir?

DR: Krem...
MP: Niye?

DR: N’olur n’olmaz. Fransa'da da Fenerbahçeli vardır di mi?

Aaa rüya değilmiş... Eee popo konusu ne o zaman?!?

27 Eylül 2011 Salı

Dear Kobe

FT: Kobe, you're big. Big players are easy than the other players. During the games, before the games. You're NBA, big chances, big okazyons. Every times something happens. It'z the basketball, that'z the basketball, what can I do? Football one goal OK, basketball fifty points not OK, right? When you look at the tabela hundred points more. Hehh! I don't want to see the back. I want to see the front. Understand?

KB: Alright, coach!

FT: Ulan, koç diyen ağzını yerim koçum benim! Azcık kısa olsaydın yeminlen Müfit gibi sevgiden pataklardım seni, kerata!

Liberal İdman Yurdu

Onbeş günde bir eve temizliğe gelen teyzenin kirli sepetinden çıkardığı kıyafetleri çamaşır makinesine tıkıştırma telaşıyla aynı şekilde, gözaltıyla içeri atılan her kişiyle birşeylerin temizlendiğine inanan liberal medyamızın sadece futbolun temizlenmesiyle ilgilenmediği ve futbola ilgisinin doruğa ulaştığı bir gündem hayal ettik...

Bu adamlar malum soruşturmanın sonucunda sadece adli işlerden değil, futboldan da anladıklarını iddia etmeye başlarlarsa başımıza neler gelir? Hangi "liberal futbol" fikirleriyle karşımıza çıkarlar? Birlikte bakalım...

Ceza Sahası Kalksın
Kalecilerin topu elle tutabilme hakkının kesin çizgilerle kısıtlanması en basit ifadeyle bireysel özgürlüklerin kısıtlanması olup, son derece sakıncalıdır. Ceza sahası çizgileri kaldırılmalı, kalecinin kalesinden fazla uzaklaşıp uzaklaşmadığı özgür ve demokratik hakemlerin inisiyatifinde olmalıdır. Ceza sahasının kalması konusunda ısrarcı olunuyorsa, reform yapılmalı ve en azından köşeleri yumuşatılarak oval hale getirilmelidir.

Top Sayısı Serbest Bırakılmalı
Oyunun tek topla oynanması, serbest piyasa şartlarına aykırı bir uygulama olup, saha içerisinde tekelci anlayışın semirmesine sebep olmaktadır. Takımlar ekonomik güçlerine orantılı olarak sahaya diledikleri kadar topla çıkabilmelidir. Futbolun ürünü goldür, top da üretim aracıdır. Üretim araçları üzerinde merkezi otorite kurmak Sovyetler Birliği'yle birlikte tarihe karışmıştır. Modern toplumlar, bir takımın aynı anda hem sağdan hem soldan atak geliştirebildiği, bu esnada ortadan da şut hatta şutlar attığı günleri hayal ediyorlar. Sadece 1 topla bunları yapamazsınız.

Neden 11 Kişi?
Siz hiç rakip marketler aynı sayıda kasiyer, kasap çalıştırsın veya rakip bankaların aynı sayıda şubesi olsun, her şubede de aynı sayıda memuru olsun diye bir kural duydunuz mu? Sahadaki takımların 11 kişiyle sınırlandırılması rekabet içinmiş gibi gösterilen ama rekabetin önündeki en önemli engeldir. Takımlar, maaşlarını ödeyebildikleri ve karlılık hedefini tutturabildikleri oranda istedikleri büyüklükte bir kadroyu sahaya sürebilmelidir. Sahaya daha az kaliteli ama daha çok futbolcuyla mı çıkmak iyidir, yoksa daha kaliteki ama daha az sayıda futbolcu mu başarıyı getirir, bu karar takımın stratejik inisiyatifine bırakılmalıdır.

Forma, Üniforma Devri Bitti
Zaten futbol takımlarının gelir arttırmak amacıyla turkuaz, turuncu, pempe, mor, gri, anrasit vb. formalar ürettirdiği ve giydiği bir dönemdeyiz. Futbolseverleri 3-4 model ve 2-3 renk kombinasyonu içine hapsetmenin mantığını anlayabilmiş değiliz. Komünist rejimlerin tekdüzeliğinden kurtulmanın zamanı çoktan gelmiştir. Paris modasının, Milano esintilerinin yeşil sahalara egemen olduğu, her futbolcunun özgün tarzını ortaya koyabildiği, diğer bir takım arkadaşıyla aynı giyinmeyeceği cıvıltılı bir dönemin özlemi içindeyiz.

Sarı ve Kırmızı Kart Yetmez, Ara Tonlar İstiyoruz
Herşey siyah veya beyaz, 1 veya 0, evet veya hayır değildir; yaşamda griler, 0.5'ler, belkiler vardır. Futbol kadar zengin bir oyundaki kuraldışı hareketleri şunlar sarı kartlık, bunlar da kırmızı kartlık diye kesin çizgilerle ikiye bölmek düpedüz çağdışılıktır. Hakemin sarı kart vermeyeceği ama uyarmak istediği hareketler için "bej kart", kırmızı verilemeyecek ama ciddi hareketler için "turanj kar", kırmızının bile yetmediği birkaç maç ceza gerektirebilecek hareketler için "bordo kart" uygulaması derhal başlatılmalıdır.

Fikstür Saçmalığına Son!
Kimin kimle rekabet edeceğinin merkezi bir otorite tarafından belirlendiği bir düzen ne Marx'ın ne de Lenin'in aklına gelmiştir. Ama ne gariptir ki futbol federasyonları dünyanın her yerinde bu batağın içinde debelenmektedir. Takımlar o hafta kiminle oynayacağı konusunda serbest bırakılmalıdır. Puan kazanma ihtimali varken hiçbir takım o haftayı boş geçmek istemeyecektir. Dolayısıyla her hafta her takımın maç yapması doğal süreç içerisinde garantilenmiştir. Ayrıca, rekabet edemeyeceğini bildiği için büyük takımlarla maç yapmak istemeyecek küçük takımlar nedeniyle büyük takımlar birbirileriyle oynamak zorunda kalacaklar ve taraftarlar, her sezon birkaç derbi seyretmek yerine onlarca derbi seyredecekleri sezonlar yaşayacaktır.

YETER! FUTBOLU ÖZGÜR BIRAKIN!

Platini'ye Destek !

Dert etme Pampa
- Ya, bu Fenerliler şimdi de mahkemeye vermişler beni. Türkiye'ye gelme diyorlarmış... Gelirsen çok fena yapcez, her Fenerbahçe kart sahibi bir tur "merhaba platini" diyecek diyorlarmış... O merhaba şey anlamında yani...

- D'accord d'accord. Ben şimdi başkanı arar konuşurum. Sıkma canınını. Halleder. Onun botoksçusu benim hanımın orta okuldan sıra arkadaşı.

- S'il vous plait... Çok iyi olur cumhurbaşkanım ya... Sabahtan beri sadece 2 kuruvasanla duruyorum, çok moralim bozuk.

- Merak etme,Türkiye'nin dörtte üçü bizimle... Lillie ile konuştun mu, sorun var mı?

- Yok rahatız rahatız, merak etmeyin.

Emniyet Tozlu Arşivinden-2 (1989)

Emniyet'in tozlu arşivinde yer alan görüşmeler bir bir gün ışığına çıkıyor.
Aynı seride yayınlanan 3 Mayıs 1989 tarihli(evet ,o 4-3'lük maç..) ilk görüşme kaydı için tıklayınız

20 Ağustos 1989. Saat 20.20... Suadiye semti 361 40… numaralı telefondan Gökmen isimli erkek şahsın Bostancı semti 361 24… numaralı telefonu arayarak "teyze" diye hitap ettiği Sevgi isimli bayan ve onun oğlu olduğu iddia edilen Levent isimli erkek şahıs ile yaptığı görüşme tutanağıdır.(alan kodu o yıllarda olmadığı için kayıtlarda yer almamaktadır)



- Aaa aa Aloooo

- Efendim buyrun ?

- Haa Sevgi teyze benim ben, Gökmen, Gökmen. Levent evde mi?

- Oğlum dur bu ne heyecan çağırayım maç seyrediyordu galiba. Leveeent

- Alo?

- 20 dakika işi bitirdik, kol gibi geçirdik! Fener'e de böyle her sene böyle oy aman aman... Oğluuum görüyo musun Cimbom'u Ankara'da tarihi fark geliyor tarihiiiii... Ligde kupada elimizden 2 kere kaçtınız ama nasıldı lan o söz "papaz 3 kere pirinç yiyemez" demişler... Golü de sizin eski adamınız atıyor ya, o bile yeter size... Kabul edin Avrupa'da yarı final görmüş takımın yanında bir hiçsiniz oğlum bir hiç... O ne lan bir de rus adam almışınız Vişnersikinki mi ne? Yazık lan size... Rıdvan akıllı, bak hastayım demiş oynamamış, rezil olacaklar o da biliyor...Yalova'yı arıyorum şimdi siteye dev bayrak astırıyorum... Kanarya'yı yoğurt kasesinde yiyen aslan resmi yaptıracağım bayrağın üstüne... Ne o ? sesin soluğun kesildi? 20 dakika 2 gol yersen kesilir koçum... Rerererarara (anlaşılmıyor)... Babam gelsin, doğan'ı alıp, aciko ekolayzırı açıp, pioneer sete yüklenip sizin mahallede baaarta baaarta "seni sevmeyen ölsün" çalacağım... Cimbomla kimse başa çıkamaz diyorum sana Leventim,zavallı Kanaryam...

-Maç döner,bu kupayı biz alırız !

-Hastasın oğlum sen,Nasıl dönecek lan maç,kim döndürecek,dünya mı lan bu öyle istediği zaman dönsün ,ne kupası oğlum ya ...Hahahaha...Aloo...Kapadın mı?... B.Şenol mu lan o ?

26 Eylül 2011 Pazartesi

Yaratıcı TFF'ye Büyük Katkı

Süper Lig'in marka değerini arttıracağım diye fikirden fikre seke seke zıplayan yaratıcılık abidesi Türkiye Futbol Federasyonu'na katkımızdır. Madem hakça rekabetten yanasınız, o zaman 11 günde 10 puan alan takımla, 13 günde 10 puan alan takım bir olur mu? Olmaz elbette...


İşte size Spor Toto Süper Lig'in Gün Başına Puan Tablosu


Takımlar
Gün
Puan
Puan/Gün
Fenerbahçe
11
10
0,91
İstanbul B.B.
13
10
0,77
Mersin İ.Y.
14
9
0,64
Beşiktaş
15
9
0,60
Galatasaray
15
7
0,47
Eskişehirspor
16
7
0,44
Bursaspor
14
6
0,43
Antalyaspor
14
6
0,43
Sivasspor
14
6
0,43
Orduspor
13
5
0,38
Trabzonspor
14
5
0,36
Gençlerbirliği
15
5
0,33
Samsunspor
15
5
0,33
Karabükspor
13
4
0,31
Kayserispor
12
3
0,25
Manisaspor
14
2
0,14
Ankaragücü
15
1
0,07
Gaziantepspor
13
0
0,00

25 Eylül 2011 Pazar

Kongreden Canlı Yayın

Şimdi reklamlar...
FENERBAHÇELİLİKTİR KİRLENİR MUHALEFETLE TEMİZLENİR

Bugün Kongre Günü... Trabzon'dan İtiraz Var...

25 Eylül 2011 Pazar günü Fenerbahçe Spor Kulübü'nün "kongre" yapacağı haberleri üzerine Trabzonspor Yönetimi taarruza geçti: 


Tarihte Sadece Sivas ve Erzurum Kongresi Yoktur
"Yeter!! Yıllardır Sivas Kongresi, Erzurum Kongresi konuşuluyor, şimdi de yetmezmiş gibi Fenerbahçe Kongresi mi eklenecek? Kabul etmiyoruz! Bugün bir şampiyonluğu bile olmayan Sivas ve Erzurum'un kongreleriyle gündeme gelmesini kınıyoruz. Eski püskü Bandırma Vapuru, Karadeniz'in fırtınalı sularında Trabzon'a kadar ulaşamamışsa ve Atatürk esasen Trabzon'a gelmek isterken Samsun'da karaya ayak basmak zorunda kalmışsa bunun faturası Trabzon'a kesilmemelidir. Gerek UEFA gerekse Türkiye Futbol Federasyonu nezdinde bu hatanın düzeltileceğine eminiz. Ayrıca, yıllardır maksatlı biçimde yürütülen Atatürk'ün Fenerbahçeli olduğu kampanyalarını da siz medya mensuplarına sunduğumuz bu belgeyle çürütüyoruz."




Atatürk ve Silah Arkadaşları Trabzonsporludur
"Bu resimde Mustafa Kemal Atatürk ve başta İsmet İnönü olmak üzere tüm silah arkadaşlarının Trabzon Kongresi'ne katıldıklarını görebiliyorsunuz. Kim Fenerbahçeliymiş? Resmi başvurularımızı yaptık, sağolsun sayın Bakanımız da bu başvuruya çok sıcak bakıyor. En geç birkaç hafta içinde milli mücadele tarihimize Trabzon Kongresi de eklenecektir."


Trabzon Kongresi'nde de Önemli Kararlar Alınmıştır
"Sivas ve Erzurum Kongresi'nde alınan tarihi kararlar bize anımsatılarak sık sık Trabzon Kongresi'nde hangi kararlar alınmış gibi bir soruya muhatap oluyoruz. Bu konudaki gizlilik kararına herkesin saygı duymasını bekliyoruz. Lütfen!"


Resimde Oynama Yapıldığı İddiaları Yersiz
"Trabzonspor'un kurulduğu 1967 yılında Atatürk'ün hayatta olmadığı iddiaları bizim de kulağımıza geldi. Sizden rica ediyorum, bu konuya da siyaseti karıştırmayalım ve tarih tarihçilerin yorumuna bırakılsın. Böyle birşey olabilir mi? Koskoca Atatürk, Türkiye'nin kurucusu, Karadeniz Fırtınası Trabzonspor'u kurmadan vefat etmiş olabilir mi? İstanbul medyasının türlü oyunlarıdır bunlar. Atatürk'ün Trabzonspor'la yakın ilişkisinin en önemli ispatı, Misak-ı Milli'dir."


Misak-ı Milli demek Trabzonspor Demektir
"Atatürk, türk ulusunun önüne Misak-ı Milli hedefini koyarken Trabzonspor'dan esinlenmiştir. Bugün tüm Türkiye'nin diline doladığı 'bize heryer Trabzon' sloganı, o dönemde Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına ilham vermiş ve 'bize heryer Türkiye' mantığıyla Misak-ı Milli'ye dönüşmüştür."


Trabzon'da Transfer Bitmez
"Lütfen bu tarihi günde bana transfer sormayın. Bu sorulara yanıt vermeyeceğim. Biliyorsunuz Trabzon'da transfer bitmez. Gerekirse ligin devre arasında ismi okunamayan birkaç doğu avrupalı oyuncuyla daha anlaşabiliriz."

24 Eylül 2011 Cumartesi

Trabzon'u İçeriden Vuran Mucize Hamsi

Arada sırada şahit olduğumuz tabiatın mucizelerine bir yenisi daha eklendi… Daha önce, ağaç kütüğünde, karınca yuvasında, domateste ya da bal peteğinde rastlanan mucize yazılara bu kez bir hamsi balığında rastlandı.

Trabzonlu ve Trabzonspor taraftarı Dursun E. (42) adlı balıkçının ağlarına takılan hamsi balığı görenleri hayretlere düşürüp, canevinden vuruyor.

Hamsinin gövdesinde açıkça okunan “…… TRABZON OLAMAZSIN ŞAMPİYON” yazısı bilim dünyasını olduğu kadar, futbol camiasını da şok etmiş durumda…


Balığı yakalayan Dursun E., Deli Kanarya mikrofonlarına “Uyy yakalamaz olaydım zındık balığı. Gözüm kör olaydu da böyle bir mucizeyi görmeyeydum. Hani bir fener balığı veya palamut olsa canımız böyle yanmazdı. Ama olayın bir hamside gerçekleşmesi camiamızı derinden yaralamiştur.” diye konuştu…



Durumu Fenerbahçe’nin karanlık bir oyunu olarak niteleyen Trabzonlu taraftarlar, bilim dünyasının kapısına dayanarak hain hamsiyi linç etmek istediler…

23 Eylül 2011 Cuma

TFF'de Panik!! Ofsayt Bayrağı Erken Kalktı

Deli Kanarya muhabirlerinin Levent'teki TFF binasından aldığı bilgilere göre Manisa maçının son saniyesinde kalkan ofsayt bayrağı büyük panik yarattı. İsminin açıklanmasını istenmeyen bir yetkili, "Fenerbahçe'ye yapacağımız tüm eziyet ve haksızlıkları 4'er haftalık periyotlarda planlamıştık, hatalı karardan gol iptali ikinci 4 haftanın konusuydu, şimdi tüm planlarımızı revize etmeliyiz" dedi.
Fenerbahçe'nin golünün 5.haftada İBB maçında iptal edilmesi gerekiyordu.
Yanlış kalkan ofsayt bayrağıyla birlikte gün ışığına çıkan planların detayları şu şekilde:

1.-4. haftanın eziyet programı
  • 2 maç seyircisiz (ilki düz seyircisiz olsun, diğerinde birşeyler deneyelim)
  • haftasonu maç oynatmayacağız (pazartesi, salı, cuma iyidir)
  • 11 günde 4 maç yapacakları şekilde tarihleri düzenleyelim
  • maç programı sıkışık olmasına rağmen deplasmanlar mümkün mertebe Ankara'nın doğusunda olsun (antep, kayseri iyidir)
  • ÖNEMLİ!!! ilk 4 hafta aleyhine kırmızı kart, penaltı veya gol iptali kararı verilmeyecek (cephanemizi hemen tüketmeyelim)
5.-8. haftanın eziyet programı
  • 5. haftada İBB maçında yanlış bayrakla golleri iptal edilecek (son dakikalarda olursa daha nefis olur)
  • 6. haftada Mersin deplasmanında orta sahadan bir oyuncuya kırmızı kart verilecek (maçın ilk devresi olursa enfes, hele Emre'yi atarsa aman aman)
  • 7. hafta öncesi TFF olarak taraftarı tahrik edici açıklama yapılacak (konu Lütfü Bey'de, çalışıyor)
  • 7. haftada Samsun maçında tahrik olup da gak diyen seyirciye ceza, guk diyen yöneticiye hak mahrumiyeti verilecek, BJK maçına Fenerbahçe taraftarı TFF kararıyla alınmayacak
  • 8. hafta BJK maçı öncesinde ayrılan 1200 kişilik kontejyan için "kadın taraftar gelebilir" kararı çıkarılacak
  • Fenerbahçe'nin kadın taraftaları İnönü'ye de gidecektir, sözlü ve fiziksel tacizlere göz yumulacak, Spor Bakanı'nın "ben duymadım, kargalar küfretmiştir" demesi için kendisiyle görüşülecek (konu Göksel Gümüşdağ'da, görüşecek)
9.-12. haftanın eziyet programı
  • Bu dönemde Karabük, Sivas ve Eskişehir'le ardı ardına oynayacaklar. Bu 3 takım da soruşturmaya karıştı, kozmik odadan belge sızdırılacak, ortam yaklaşık 1 ay boyunca gerginleştirilecek (konu Lütfü Bey'de, zaten kozmik odanın anahtarı bi onda var)
  • 12.haftada Gençlerbirliği maçı var, Kulüpler Birliği ve İlhan Cavcav üzerinden birşeyler yapabiliriz. Olmadı diyelim, aleyhine penaltı ve kırmızı kart verilecek.
(13.hafta için plan yapmayalım Ankaragücü maçı öncesi zaten Melih Başkan ortalığı karıştıracaktır)

14.-17. haftanın eziyet programı
  • Arka arkaya 3 maç, Galatasaray, Bursa, Trabzon (kim çekiyor arkadaşım bu fikstürü, nefis olmuş lan, bayıldık valla billa)
  • Fenerbahçe'nin derbi performansı yıllardır üst düzeyde, bu sefer sarı kart cezalarını bile iyi takip edelim, hakem seçiminde hata yapmayalım
  • Son maç Antalya.. Bırakalım kazansınlar, ikinci devreye inanç içinde çalışırlar.
İkinci devre
  • Ligin ikinci devresinde iddianame elimizde olacak, her türlü eziyet mümkün
  • Platini'ye bir kopya göndermeyi ihmal etmeyelim (konu Lütfü Bey'de, o iyi tanıyor, zaten Platini de Lütfü Bey'i Facebook'da eklemiş)
  • Platini açıklama yapsın "Bu şartlarda Fenerbahçe'nin 2012-2013 sezonunda da Avrupa Kupaları'na katılmasını beklemek hayalcilik olur"

Tesadüfen ortaya çıkan bu hain planlara tepki gösteren Fenerbahçe taraftarı ise sözlü veya yazılı değil, resimli açıklama yaptı:
 
Fenerbahçe'yi NAH! Yıkarsınız!

Açıklamada özellikle dikkat çeken morarmış başparmak dış basında da kendine yer buldu.

Platini: "Bunlar beni zerre etkilemez"

Fenerbahçe'nin 50 bine yakın kadın ve çocuğun izlediği son maçının dünyada yarattığı yankıların ardından UEFA başkanı Platini ilk demecini verdi:
"Bunlar beni zerre etkilemez, müyim olan Şampiyonlar Ligi'nin marka değeridir anacım" şeklinde konuştu...
"Ayrıca, 1 fransız kadınını 50 bin türk kadınına değişmem. Fransız kadınları var yaa offff" şeklinde sözlerine devam eden UEFA Başkanı, yaşadığı ereksiyonun ardından toplantı salonundan ayrıldı.

22 Eylül 2011 Perşembe

Flaş! Flaş! CNN'e Trabzonspor Çıkıyor!

UEFA Başkanı Michel Platini, "güzel oyun felsefesi" kapsamında "sıfır tolerans" anlayışıyla Avrupa'dan uzak tuttukları Fenerbahçe Spor Kulübü'nün uluslararası bir televizyon kanalında, hem de olumlu bir haberle boy göstermesi üzerine rahatsızlığını Türkiye Futbol Federasyonu'na iletti. UEFA'dan TFF'ye gönderilen yazıda "8 yıllık cezayı daha kaç kez hatırlatacağız ama aaa?" denilmesi üzerine TFF Yönetim Kurulu olağanüstü gündemle toplandı ve şu kararları aldı:
  • CNN International'daki yayın iptal edilecek, arşivlerden silinecek ve Trabzonspor'la tekrar çekilecek.
  • Benzer şekilde BBC, Eurosport, FOX, RAI, RTL, ZDF, NBC, PlayboyTV ve bilimum uluslararası kanalın haber yapması durumunda Türkiye'yi Trabzonspor temsil edecek.
  • Görüntülü haber yapılabilmesi amacıyla PFDK'nın ilk toplantısında Trabzonspor'a yarım maç seyircisiz oynama cezası verilecek.
  • 50bin kadın ve çocuk sayısının aşılabilmesi için seyircisiz maç Atatürk Olimpiyat Stadı'na alınacak.

Federasyonun almış olduğu kararı memnuniyetle karşılayan Trabzonspor Başkanı, TRT mikrofonlarına "2 gün gecikmeli olsa da alınmış doğru bir karardır" derken, UEFA'dan derhal fakslanan uluslararası yayın talimatı yardımıyla başvurdukları Deutsche Welle kanalına "ih hayze sadri, ih bin zegzih yare alt, ohh vunderbah" ve France1 televizyonuna "vule vu kuşe avek muğa, so suğa" açıklamalarını yaptı. İngiliz Sky'a yaptığı "mistır and misiz bıravn go tu dı sisayd" açıklaması ise günboyu spor haberlerinde yer buldu. Uluslararası medya atağının ardından yurda dönen Trabzonspor Başkanı havaalanında "Bize her yer Trabzon" tezahüratlarıyla karşılanırken, Sadri Şener'in kolbastı yapan taraftarlara alkışla tempo tutması hoş görüntülere sebep oldu. Havaalanından çıkarken başkanın yaptığı espriler ise biz medya mensuplarını kırdı geçirdi.

Fitch, IFFHS ve S&P'den İyi Haber !

Uluslararası kredi değerlendirme kuruluşları Fitch ve S&P son dönemdeki başarıları kampanyaları sonucu Galatasaray'ın kredi notunu B+'dan AA+'ya IFFHS de A'dan A+++'ya yükseltti.

Platini de konuya ilişkin şöyle dedi: Galatasaray bizim en önemli işbirlikçimiz, statlarında başka kulüpler gibi cinsiyet ayrımı yapmıyorlar, şike soruşturmasında adları bile geçmiyor. Yürüyedur batıya açılan pencere...

İşte Galatasaray'ı mali olarak rahatlatan o dev kampanyalar :




21 Eylül 2011 Çarşamba

Paris Hilton Bombaladı !

Dün ülkemize gelen ve emniyet çıkışı foto muhabirlerinin sorularına cevap veren Bayan Hilton, rahat tavırlarıyla dikkati çekti. Bayan Hilton özetle şunları söyledi:


-Bazı konularda bilgime başvurdular. İçeride kapi karışık ikram ettiler.
-Emenike'yi tanımıyorum.Kaset veya DVD'sini seyretmiş olabilirim.
-Trabzonspor'un Inter maçını evde seyrettim. 61.dakikada ışıkları yakıp söndürdüm.
-Jet set için kozmik oda esrarını koruyor.
-Platini'yi seviyorum, ben de 0 tolerans yanlısıyım.
-Sadece kadınların olduğu bir stadyum yerine sadece erkeklerin olduğu stadı tercih ederim. Belki Avni Aker belki Olimpiyat...
-Alex koşmuyor, o kadar iyi olsa ben tanırdım.