27 Eylül 2011 Salı

Liberal İdman Yurdu

Onbeş günde bir eve temizliğe gelen teyzenin kirli sepetinden çıkardığı kıyafetleri çamaşır makinesine tıkıştırma telaşıyla aynı şekilde, gözaltıyla içeri atılan her kişiyle birşeylerin temizlendiğine inanan liberal medyamızın sadece futbolun temizlenmesiyle ilgilenmediği ve futbola ilgisinin doruğa ulaştığı bir gündem hayal ettik...

Bu adamlar malum soruşturmanın sonucunda sadece adli işlerden değil, futboldan da anladıklarını iddia etmeye başlarlarsa başımıza neler gelir? Hangi "liberal futbol" fikirleriyle karşımıza çıkarlar? Birlikte bakalım...

Ceza Sahası Kalksın
Kalecilerin topu elle tutabilme hakkının kesin çizgilerle kısıtlanması en basit ifadeyle bireysel özgürlüklerin kısıtlanması olup, son derece sakıncalıdır. Ceza sahası çizgileri kaldırılmalı, kalecinin kalesinden fazla uzaklaşıp uzaklaşmadığı özgür ve demokratik hakemlerin inisiyatifinde olmalıdır. Ceza sahasının kalması konusunda ısrarcı olunuyorsa, reform yapılmalı ve en azından köşeleri yumuşatılarak oval hale getirilmelidir.

Top Sayısı Serbest Bırakılmalı
Oyunun tek topla oynanması, serbest piyasa şartlarına aykırı bir uygulama olup, saha içerisinde tekelci anlayışın semirmesine sebep olmaktadır. Takımlar ekonomik güçlerine orantılı olarak sahaya diledikleri kadar topla çıkabilmelidir. Futbolun ürünü goldür, top da üretim aracıdır. Üretim araçları üzerinde merkezi otorite kurmak Sovyetler Birliği'yle birlikte tarihe karışmıştır. Modern toplumlar, bir takımın aynı anda hem sağdan hem soldan atak geliştirebildiği, bu esnada ortadan da şut hatta şutlar attığı günleri hayal ediyorlar. Sadece 1 topla bunları yapamazsınız.

Neden 11 Kişi?
Siz hiç rakip marketler aynı sayıda kasiyer, kasap çalıştırsın veya rakip bankaların aynı sayıda şubesi olsun, her şubede de aynı sayıda memuru olsun diye bir kural duydunuz mu? Sahadaki takımların 11 kişiyle sınırlandırılması rekabet içinmiş gibi gösterilen ama rekabetin önündeki en önemli engeldir. Takımlar, maaşlarını ödeyebildikleri ve karlılık hedefini tutturabildikleri oranda istedikleri büyüklükte bir kadroyu sahaya sürebilmelidir. Sahaya daha az kaliteli ama daha çok futbolcuyla mı çıkmak iyidir, yoksa daha kaliteki ama daha az sayıda futbolcu mu başarıyı getirir, bu karar takımın stratejik inisiyatifine bırakılmalıdır.

Forma, Üniforma Devri Bitti
Zaten futbol takımlarının gelir arttırmak amacıyla turkuaz, turuncu, pempe, mor, gri, anrasit vb. formalar ürettirdiği ve giydiği bir dönemdeyiz. Futbolseverleri 3-4 model ve 2-3 renk kombinasyonu içine hapsetmenin mantığını anlayabilmiş değiliz. Komünist rejimlerin tekdüzeliğinden kurtulmanın zamanı çoktan gelmiştir. Paris modasının, Milano esintilerinin yeşil sahalara egemen olduğu, her futbolcunun özgün tarzını ortaya koyabildiği, diğer bir takım arkadaşıyla aynı giyinmeyeceği cıvıltılı bir dönemin özlemi içindeyiz.

Sarı ve Kırmızı Kart Yetmez, Ara Tonlar İstiyoruz
Herşey siyah veya beyaz, 1 veya 0, evet veya hayır değildir; yaşamda griler, 0.5'ler, belkiler vardır. Futbol kadar zengin bir oyundaki kuraldışı hareketleri şunlar sarı kartlık, bunlar da kırmızı kartlık diye kesin çizgilerle ikiye bölmek düpedüz çağdışılıktır. Hakemin sarı kart vermeyeceği ama uyarmak istediği hareketler için "bej kart", kırmızı verilemeyecek ama ciddi hareketler için "turanj kar", kırmızının bile yetmediği birkaç maç ceza gerektirebilecek hareketler için "bordo kart" uygulaması derhal başlatılmalıdır.

Fikstür Saçmalığına Son!
Kimin kimle rekabet edeceğinin merkezi bir otorite tarafından belirlendiği bir düzen ne Marx'ın ne de Lenin'in aklına gelmiştir. Ama ne gariptir ki futbol federasyonları dünyanın her yerinde bu batağın içinde debelenmektedir. Takımlar o hafta kiminle oynayacağı konusunda serbest bırakılmalıdır. Puan kazanma ihtimali varken hiçbir takım o haftayı boş geçmek istemeyecektir. Dolayısıyla her hafta her takımın maç yapması doğal süreç içerisinde garantilenmiştir. Ayrıca, rekabet edemeyeceğini bildiği için büyük takımlarla maç yapmak istemeyecek küçük takımlar nedeniyle büyük takımlar birbirileriyle oynamak zorunda kalacaklar ve taraftarlar, her sezon birkaç derbi seyretmek yerine onlarca derbi seyredecekleri sezonlar yaşayacaktır.

YETER! FUTBOLU ÖZGÜR BIRAKIN!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder