16 Temmuz 2012 Pazartesi
Yeşilçam'da Süper Lig Esintileri
Etiketler:
Beşiktaş,
federasyon,
Fenerbahçe,
gassaray,
Trabzon,
transfer,
uefa
4 Temmuz 2012 Çarşamba
Lö Sopa Dö Uefa
FLAŞ! FLAŞ! FLAŞ!! KANDIRDILAR!
UEFA Sopası'nın yaramazlık yapan kulüpleri cezalandırmak için kullanılan uzun, kalın, sert bir sopa olduğu yönündeki iddialar boş çıktı. İsminin açıklanmasını istemeyen bir UEFA yetkilisi, ikinci şişe şaraptan sonra yaptığı açıklamada: "Ben söylemek istiyoğ, ceza sopa bizim yok, bu değil doğru. Ben duymadı, jö nö pa öntöndü. Ama, eğitim sopa vağ; siz nasıl diyoğ itaat eğitim sopa. Lö förmasyon d'öbeysanz. Sopa atıyoğ, o koşuyoğ ve getirioğ. Biz itaat eden çok sevioğ... Mösyö Platini itaat edilsin bayılıyoğ..."
UEFA Sopası'nın yaramazlık yapan kulüpleri cezalandırmak için kullanılan uzun, kalın, sert bir sopa olduğu yönündeki iddialar boş çıktı. İsminin açıklanmasını istemeyen bir UEFA yetkilisi, ikinci şişe şaraptan sonra yaptığı açıklamada: "Ben söylemek istiyoğ, ceza sopa bizim yok, bu değil doğru. Ben duymadı, jö nö pa öntöndü. Ama, eğitim sopa vağ; siz nasıl diyoğ itaat eğitim sopa. Lö förmasyon d'öbeysanz. Sopa atıyoğ, o koşuyoğ ve getirioğ. Biz itaat eden çok sevioğ... Mösyö Platini itaat edilsin bayılıyoğ..."
Ginger sopayı getirmeyecek; sopa peşinde koşmak isteyen koşsun... |
3 Temmuz 2012 Salı
Dava Arkası
"Hakem de insan, hata yapabilir."
Hormon: Başlayalım. Başlayalım daaa ben şimdiden söyleyeyim bu hakimlerle bu adli yıl bitmez. Bitmez arkadaş, bi kere cesur değiller. Vuracaksın tokmağı, alacaksın kararı. Trabzon pidesinin peyniri gibi uzatıyorlar arkadaş. Bilirsin trabzon pidesini, böyle tereyağlı, mis gibi kokar. Offf, Ümraniye'de var, olsa da yesek.
Tokai: Katılmıyorum. Orada dur. Neden katılmadığımı da söyleyeceğim. Uzatıyorlar mı uzatmıyorlar mı bilmiyoruz. Biiir, 1 sene uzun bir süre mi? İkiii, dava bitti mi? Bitmedi, yargıtayı var, o var, bu var.
Hormon: Yahu herşey ortada, oynatalım görüntüyü. Oynat oynat, geç buraları geç. Şeye gel, "beraatimi istiyorum" dediği yere gel. Gel gel gel, dur! Beraat desin dur! Görüyor musun? Açık seçik suçlu. Hakim bunu görecek arkadaş. O görmüyorsa yan hakim görecek.
Tokai: Görüntüde suçlu olduğunu görülmüyor. İfadeyi yavaş yavaş oynatalım. Çok yavaş. Oynatalım. Oynatalım. Bence suç yok. Hüküm de yok. Bence beraat. Haaa sen beraat değil diyebilirsin. O zaman tartışırız.
Hormon: Pierosu var mı bu iddianamenin? Onu getir ekrana... Görüyor musun? 50. sayfa ile 120. sayfa arası 70 metre. Hakim kör olsa beraat diyemez. Diyemez arkadaş. Cesur olacaksın, mahkum edeceksin.
Tokai: Beraat değilse, bakın beraattir veya değildir demiyorum, ama beraat değilse ben de bu ekranlara çıkar düşük belli kot pantolon giyerim. Benim korkum yok, gördüğümü bildiğimi söylüyorum. Gördüm demiyorum bakın ama gördüğümü söylüyorum. Biliyorum da demiyorum. Bilebilirim ya da bilgim vardır. Bunlar çok farklı.
Hormon: Lafı dolandırıyorsun, gerçekleri gizliyorsun. Rize'nin hamsili pilavı gibi oldu. Bütün gerçeklerin üstünü hamsilerle örttün. Valla kokusu burnuma geldi, olsa de yesek. Ama mevsimi değil, şimdi buzhane balığı yenmez. Hakim de tahliye diyerek davayı buzhaneye kaldırmıştır. Çok net arkadaş. Görüntü ortada. Başka kameradan var mı duruşma görüntüleri? Onu da seyredelim.
Tokai: Bakın beyler, bu diğer açıyı görünce hapis cezası verilmesi gerektiği açıkça görülüyor. Yoo ben beraat dememiştim. Beraat de olabilir demiştim. Ama görüntü ortada açık ve net hapis cezası olmalı. Avrupa'nın her yerinde buna hapis cezası verirler.
Hormon: Avrupa'yı boşver, diğer açıdan olay açık ve net beraat. Sen ifadeyi yavaş çekimde oynatınca aldatıcı oldu. Şimdi normal izleyince beraat arkadaş. Buna hüküm giydiren hakimin de alnını karışlarım. Antep lahmacunu gibi parmaklarımla açarım hamuru. İncecik yaparım. Haa korkak bir hakimsindir, verirsin hükmü kenara çekilirsin. Ama hakim cesur olacak, çat beraat diyecek.
Tokai: Hakimler çıkıp mikrofonlara konuşmalı. Beyler, medeni bir ülkedeyiz, herkes bildiğini söylemeli. Ama birileri buna mani oluyor. Ben bu kişileri biliyorum. Bakın bu kişileri tanıyorum demiyorum, ama bu kişileri biliyorum. Bunlardan biri de televizyonlara çıkıp ben yaptım desin, ben de askılı body giyerim. Gül desenli basma fistan giyerim. İnce diz altı çorap giyerim. Toka takarım. Piercing yaptırırım. Halhal takarım. Bileğime melek dövmesi yaptırırım. Top sakal bırakırım. Saçımı sarıya boyatırım. Küpe takarım. Bacak kıllarımı......
Bir reklam arasına gidelim!
"Hakim de insan, hata yapabilir."
Eveeet sevgili seyirciler, bir Dava Arkası'na daha hoşgeldiniz. Değerli yorumcularımızla bu haftanın davalarını, hakim hatalarını değerlendireceğiz ve görüntülü analizini yapacağız. Emekli hakimlerimiz Sayın Hormon ve Sayın Tokai bizlerle, başlayalım mı değerli hocam?Hormon: Başlayalım. Başlayalım daaa ben şimdiden söyleyeyim bu hakimlerle bu adli yıl bitmez. Bitmez arkadaş, bi kere cesur değiller. Vuracaksın tokmağı, alacaksın kararı. Trabzon pidesinin peyniri gibi uzatıyorlar arkadaş. Bilirsin trabzon pidesini, böyle tereyağlı, mis gibi kokar. Offf, Ümraniye'de var, olsa da yesek.
Tokai: Katılmıyorum. Orada dur. Neden katılmadığımı da söyleyeceğim. Uzatıyorlar mı uzatmıyorlar mı bilmiyoruz. Biiir, 1 sene uzun bir süre mi? İkiii, dava bitti mi? Bitmedi, yargıtayı var, o var, bu var.
Hormon: Yahu herşey ortada, oynatalım görüntüyü. Oynat oynat, geç buraları geç. Şeye gel, "beraatimi istiyorum" dediği yere gel. Gel gel gel, dur! Beraat desin dur! Görüyor musun? Açık seçik suçlu. Hakim bunu görecek arkadaş. O görmüyorsa yan hakim görecek.
Tokai: Görüntüde suçlu olduğunu görülmüyor. İfadeyi yavaş yavaş oynatalım. Çok yavaş. Oynatalım. Oynatalım. Bence suç yok. Hüküm de yok. Bence beraat. Haaa sen beraat değil diyebilirsin. O zaman tartışırız.
Hormon: Pierosu var mı bu iddianamenin? Onu getir ekrana... Görüyor musun? 50. sayfa ile 120. sayfa arası 70 metre. Hakim kör olsa beraat diyemez. Diyemez arkadaş. Cesur olacaksın, mahkum edeceksin.
Tokai: Beraat değilse, bakın beraattir veya değildir demiyorum, ama beraat değilse ben de bu ekranlara çıkar düşük belli kot pantolon giyerim. Benim korkum yok, gördüğümü bildiğimi söylüyorum. Gördüm demiyorum bakın ama gördüğümü söylüyorum. Biliyorum da demiyorum. Bilebilirim ya da bilgim vardır. Bunlar çok farklı.
Hormon: Lafı dolandırıyorsun, gerçekleri gizliyorsun. Rize'nin hamsili pilavı gibi oldu. Bütün gerçeklerin üstünü hamsilerle örttün. Valla kokusu burnuma geldi, olsa de yesek. Ama mevsimi değil, şimdi buzhane balığı yenmez. Hakim de tahliye diyerek davayı buzhaneye kaldırmıştır. Çok net arkadaş. Görüntü ortada. Başka kameradan var mı duruşma görüntüleri? Onu da seyredelim.
Tokai: Bakın beyler, bu diğer açıyı görünce hapis cezası verilmesi gerektiği açıkça görülüyor. Yoo ben beraat dememiştim. Beraat de olabilir demiştim. Ama görüntü ortada açık ve net hapis cezası olmalı. Avrupa'nın her yerinde buna hapis cezası verirler.
Hormon: Avrupa'yı boşver, diğer açıdan olay açık ve net beraat. Sen ifadeyi yavaş çekimde oynatınca aldatıcı oldu. Şimdi normal izleyince beraat arkadaş. Buna hüküm giydiren hakimin de alnını karışlarım. Antep lahmacunu gibi parmaklarımla açarım hamuru. İncecik yaparım. Haa korkak bir hakimsindir, verirsin hükmü kenara çekilirsin. Ama hakim cesur olacak, çat beraat diyecek.
Tokai: Hakimler çıkıp mikrofonlara konuşmalı. Beyler, medeni bir ülkedeyiz, herkes bildiğini söylemeli. Ama birileri buna mani oluyor. Ben bu kişileri biliyorum. Bakın bu kişileri tanıyorum demiyorum, ama bu kişileri biliyorum. Bunlardan biri de televizyonlara çıkıp ben yaptım desin, ben de askılı body giyerim. Gül desenli basma fistan giyerim. İnce diz altı çorap giyerim. Toka takarım. Piercing yaptırırım. Halhal takarım. Bileğime melek dövmesi yaptırırım. Top sakal bırakırım. Saçımı sarıya boyatırım. Küpe takarım. Bacak kıllarımı......
Bir reklam arasına gidelim!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)