11 Ağustos 2011 Perşembe

Köşe Yazısı - 2

BİZ İYİLER DE EN AZ KÖTÜLER KADAR CESUR OLMALIYIZ

Esasında ben de basından okudum. Meğer müşteki sıfatıyla gitmişim adliyeye. Önce anlamamıştım, müşteri sıfatı sandım, para falan aldım yanıma alışveriş yaparım diye. Sonra organizede çocuklar dedi ki, müşteri değil Hormon abi, müşteki. Beraberce gülüştük… Şikayetçi demekmiş. Evet, şu anda gururla haykırıyorum “ben bir müştekiyim” diye. Gözlüklerim çenemi falan kapatmasaydı süzülen bir çift gözyaşı da görülürdü muhtemelen. Fakat gözlükler biraz fazla mı büyük ne, gözyaşım çeneme kadar gelmeden kuruyor… Gerçi ben memnunum gözlüklerimden, arkadaşım Sergey de beğeniyor. Diyor ki kızlar arasında çok havam varmış. E o zaman dedim, ulan Sergey yollasana bu akşam sarılarından bi tane… Tabi şifre lazım, hani badem olmayalım diye. Emniyette uyanık çocuklar var, helal olsun. İnci kolye gibi diziyolar delilleri, tapeleri.. Öyle mal gibi direkt söylemiyorum Sergey’e. Öküze saman lazım usta diyorum, hemen anlıyor, gönderiyor. Tabi bazen de insanın canı esmer şeyediyo. O zaman da açıp diyorum ki, öküze kömür lazım. Onu da anlıyo. Akıllı çocuk kerata, yabancı bi ülkeye gelmiş iş kurmuş, tutundu da… Ben de müşteri sıfatıyla yardımcı oluyorum, sevaptır. Kel Ferhat’a da verdim numarasını, ama daha arayıp da saman ya da kömür istememiş. Karıdan tırsıyo lavuk…

Neyse, gelelim müştekiye. Şikayetçi demek… Şikayetçiyim evet. Kendim için şikayetçiysem namerdim, dünya barışı adına insanlık adına şikayetçiyim. Başkan Azim’in tapelerini dinledim, ifade tutanaklarını okudum. Herşey kabak gibi. Vay arkadaş vay, neler var neler… Bu Azim, ıstranca dağlarından yeni doğmuş geyik yavrularını getirtip kanını içiyomuş. Bunu kendi kulağımla dinledim tapelerden. Tabi şifreli söylemiş ama anlaşılıyo. Ben de Sergey’e şifreli şeyettiğim için alışığım, anlıyorum. Beni direkt ilgilendiren kayıtlar da var. Yine şifreli olarak şunu diyor başkan Azim. “Geldi dimi şeyler, var ya, evet. Onları bizim şey alsın bana getirsin. Şeyetsin yani, unutmasın.. Uzaktan gelecek dikkat etsin…” Gözlerime inanamadım. Gözlüklerim olmasaydı gözlerime bakan herkes de inanmazdı. Yaş sebze halinden Hormon’un hıyarlarını kamyona atıp bana getirin, o hıyarları işkenceden geçirerek yavaş yavaş öldüreceğim demek istiyor. Şifrelerden açık seçik çözmüş çocuklar. Ben de doğruladım. Hatta bununla da………………………….

Ne diyordum, Kel Ferhat karıdan korkmayıp aleme gelseydi ona da anlatacaktım. Gazeteci çocuk, alsın kullansın, kamuyu bilgilendirsin. Son bi bomba vereyim. Temiz toplum adına küme düşürülmesinden yanayım. İyi insanlar da kazansın diye yani. Bu başkan Azim’in şu anda Londra’yı yerle bir eden olayları da organize ettiği tutanaklarda var. İnanmayana yemin de ederim. Olay futbolu da aşmış, klobal bir mesele olmuştur. Bombaya doyamadım, bi bomba daha size. Amerika’daki ikiz kulelerin yıkılması hadisesinin arkasında kim var dersiniz?.. Şimdilik bu kadar söyleyeyim, ama iddianameyi bekleyin derim. Biz iyiler de çalışıyoruz, temizlik için, beyaz kapaklar için, huzur için. Beyaz demişken, Sergey’i arayayım ben… Öküze yoğurt lazım diyeyim. Bakalım anlayacak mı beyaz tenli demek istediğimi… Akıllı çocuk, anlar bence.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder